Kanadı Kırık Ejderha
Tedavisi
olmayan hasta bir adam varmış. Bu adam çok zenginmiş. Doktora gittiğinde bu
günlerinin son günleri olduğunu öğrenmiş. Adam üzülmüş. Oğlunu aramış ve
doktorun söylediklerini açıklamış. Oğlunu lokantaya götürmüş. Lokantada
beklerken dışarıya baktığında elektrik direğinin yanında yatan bir dilenci
görmüş. Üzülmüş ve yanına giderek onun aç olup olmadığını sormuş. O da utangaç
bir tavırla “Evet.” demiş. Adam kolundan tutarak lokantaya götürerek istediği
her şeyi yedirmiş, içirmiş. Oradan alıp bir giyim mağazasına götürerek istediği
kıyafetleri almış. Sonra onu tanıdığı bir fırına götürüp iş bulmuş ve onu bir
eve yerleştirmiş. Dilenci bu olanlara çok sevinmiş ve onlara çok teşekkür etmiş.
Bir yazar bu olanları dakikası dakikasına not almış. Sonra bunları düzenleyerek
kitabına geçirmiş. Ardından bu yazdıklarını çevirmene göndermiş. Çevirmen
yazarın yazdığı kitabı dört farklı dilde çevirmiş. Çevirdiklerini evcil
ejderhası ile birlikte Uçan Eşek Yayınevi’ne göndermek için ejderhasının sırtına
bağlamış. Ejderha yerden kalkacakken ayağı taşa takılarak düşmüş ve kanadını
kırmış. Çevirmen, veterineri aramış. Veteriner, kliniğinde yer kalmadığını
söylemiş. O da ambulansı aramış. Ejderha ambulansa sığmamış. Çevirmen, arkadaşının zeplini olduğunu hatırlayarak
arkadaşını aramış ve zeplin ile götürmüşler. Çevirmen, hastanede tedavisi biten
ejderhasını eve götürüp yatağına yatırmış ve çevirdiği kitabı Uçan Eşek
Yayınevi’ne götürmüş. Bir ay sonra kitabı yayımlamışlar. Yazar kitabından çok
para kazanmış ve kazandığı paranın yarısını çevirmene vermiş. Çevirmen de bütün
parasını evcil ejderhasına yeni bir kulübe, yatak ve paket paket mama almış. Evcil
ejderha da buna çok sevinmiş.
Hasta adam sonunda vefat etmiş. Dilenci
çok para kazanarak bir holding kurmuş ve yazarın yazdığı kitabı okuduğunda
bunun kendi yaşadıklarıyla ilgisi olduğunu anlayıp yazarı bulmuş. Ve onunla
tanışarak çok yakın arkadaş olmuşlar. Yazar da dünya çapında bir yazar olmuş.
Erşan ERŞENEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder